Dünya Radyo Günü’nde, Başkan Mustafa Candaroğlu’nun Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde radyocular ile bir araya geldi.

Radyonun önemine değinmek ve uluslararası radyo yayıncıları arasındaki etkileşimi artırmak amacıyla Dünya Radyo Günü olarak ilan edilen 13 Şubat, Arnavutköy’de özel bir etkinlik düzenlendi. Başkan Mustafa Candaroğlu’nun ev sahipliğinde Nuri Pakdil Kültür Merkezi’nde gerçekleşen buluşmaya, ulusal ve yerel radyolarda görev yapan deneyimli programcılar katıldı.

Radyonun geçmişi, bugünü ve geleceği üzerine sohbetlerin yapıldığı programda, radyo yayıncıları mesleklerine dair deneyimlerini paylaştı. Dijitalleşmenin radyoculuğa etkisi ve yeni medya araçlarıyla birlikte radyonun nasıl evrildiği gibi konular ele alındı.

Başkan Candaroğlu: “İyi ki Varsınız!”

Radyo yayıncılarının toplum üzerindeki etkisine vurgu yapan Başkan Mustafa Candaroğlu, radyonun yalnızca bir iletişim aracı değil, bir kültür taşıyıcısı ve ortak hafıza olduğunu belirtti. Konuşmasında radyocuların dinleyicilere sadece bilgi değil, aynı zamanda moral ve umut verdiğini ifade ederek şunları söyledi:

“İyi ki varsınız! Sizler hangi radyoda, hangi frekansta olursanız olun, topluma kattığınız pozitif enerjiyle, verdiğiniz mesajlarla çok önemli bir rol oynuyorsunuz. Sabah işe giden bir vatandaşın yol arkadaşı, akşam evine dönerken yorgunluğunu unutturan bir dost, bazen de yalnız hissettiğinde ona eşlik eden bir ses oluyorsunuz. İşte bu yüzden radyocular, yalnızca birer yayıncı değil, aynı zamanda toplumu yönlendiren, ona moral veren, ona ışık tutan seslerdir.”

“Arnavutköy Belediyesi olarak, radyonun gücüne ve radyocuların verdiği emeğe her zaman değer veriyoruz. Bugün burada sizlerle buluşarak radyonun geçmişi ve geleceği üzerine konuşmak, bu güçlü iletişim aracının kıymetini bir kez daha hatırlamak bizim için çok anlamlı.”

“Sizler, topluma yön veren, ona dokunan insanlarsınız. Arnavutköy’de yapacağınız her projede, bizimle yol yürümek istediğiniz her anda yanınızda olmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki sesiniz, sadece bir yayından ibaret değil; aynı zamanda bir şehrin, bir toplumun ve bir neslin sesi.” dedi.

Radyocular Deneyimlerini Paylaştı

Buluşmaya katılan radyo programcıları, meslek hayatlarında yaşadıkları ilginç anıları paylaşırken, dinleyicilerle kurdukları özel bağın onlar için ne ifade ettiğini anlattı. Radyonun, sadece bir ses değil, bir yaşam biçimi ve sorumluluk olduğunu vurgulayan yayıncılar, değişen dinleme alışkanlıklarıyla birlikte nasıl yenilendiklerini de aktardı.

Etkinlik, radyocuların kendi frekanslarının dışına çıkarak bir araya geldiği keyifli sohbetlerle devam etti. Katılımcılar, radyonun geleceği konusunda umutlu olduklarını ve dijitalleşen dünyada bile dinleyicileriyle kurdukları bağın hiçbir zaman kopmayacağını ifade etti.